AMAZON - JEFF BEZOS
Bu yazıdaki bilgilerin
bir çoğu “Jeff Bezos ve Amazon Çağı” kitabından yararlanılarak yazılmıştır.
Her teknoloji şirketi gibi Amazon’da diğer teknoloji
şirketlerini kendine rakip olarak görmekte ve rakiplerinin en büyüğü büyük
olasılıkla Google. Son çıkan habere göre Google, bir diğer büyük perakende
zinciri olan Walmart ile Amazon’un önünü kesmek için bir anlaşmaya vardıklarını
belirtiyor: https://www.blog.google/products/assistant/shop-walmart-and-more-your-favorite-stores-faster/
Evet, iki rakip şirketin karşılaştırmasına dönersek; Google aileden zengin bir çocuk profilinde kendini gösteriyor diyebiliriz. Doğduğundan beri sevilen ve saygı duyulan, bir dediği iki edilmeyen hiperaktif ve aynı zamanda karizmatik bir çocuk. Tabii ki şirketin kurulduğu günden bugünlere kadar baş etmek zorunda kaldığı problemler olmuş olabilir fakat bunları tereyağından kıl çeker gibi halletmiştir diyebiliriz. Ve Google’ın baş ettiği problemleri Amazon’un bugüne kadar üstesinden geldiği problemler ile karşılaştırdığımızda zaten bu problemlerin bir kum tanesi gibi göründüğünü söyleyebiliriz. Amazon ise bu zengin çocuğun karşısında her zaman gururlu bir şekilde dik duran ve yıllardır kimsenin yardımını almadan özverili bir şekilde kendini geliştirmeye ve yükselmeye çalışan fakir bir aileden gelen çocuk profilinde olabilir. İnsanlar tarafından çok fazla ilgi gösterilmez, bir kenara itilir ve yaptıklarının bir işe yaramayacağından söz edilir hep. Ama o çocuk hiç durmadan ve yorulmadan çalışmakta ve parlayacağı günü beklemektedir.
Evet, iki rakip şirketin karşılaştırmasına dönersek; Google aileden zengin bir çocuk profilinde kendini gösteriyor diyebiliriz. Doğduğundan beri sevilen ve saygı duyulan, bir dediği iki edilmeyen hiperaktif ve aynı zamanda karizmatik bir çocuk. Tabii ki şirketin kurulduğu günden bugünlere kadar baş etmek zorunda kaldığı problemler olmuş olabilir fakat bunları tereyağından kıl çeker gibi halletmiştir diyebiliriz. Ve Google’ın baş ettiği problemleri Amazon’un bugüne kadar üstesinden geldiği problemler ile karşılaştırdığımızda zaten bu problemlerin bir kum tanesi gibi göründüğünü söyleyebiliriz. Amazon ise bu zengin çocuğun karşısında her zaman gururlu bir şekilde dik duran ve yıllardır kimsenin yardımını almadan özverili bir şekilde kendini geliştirmeye ve yükselmeye çalışan fakir bir aileden gelen çocuk profilinde olabilir. İnsanlar tarafından çok fazla ilgi gösterilmez, bir kenara itilir ve yaptıklarının bir işe yaramayacağından söz edilir hep. Ama o çocuk hiç durmadan ve yorulmadan çalışmakta ve parlayacağı günü beklemektedir.
Bu sene 21. yılını kutlayan Amazon, Jeff Bezos’un bitmek
bilmez azmi, çalışkanlığı ve doğru bildiği düşüncesinden hiçbir zaman
vazgeçmemesi ile birlikte yukarıda bahsedilen fakir çocuğun bütün zorlukları
aşarak parlamasına canlı bir örnektir. –Buradan Jeff Bezos’un fakir bir aileden
geldiğini zannetmeyin. Orta sınıfın üzerinde bir konumu olan ailede çocukluk ve
gençlik dönemlerini geçirmiştir.
Jeff Bezos, 1990’lı yılların başında –internetin yeni moda
olduğu ve yavaş yavaş patlamaya başladığı yıllar- internetin ne anlama
geldiğini, nasıl fırsatlar ve iş olanakları doğurup insanları
etkileyebileceğini görerek, kendine şu soruyu soruyor: Hayatımda geriye dönüp
baktığımda şimdiki işimde yıllarca çalışıp emekli olmuş olacağım ve sonra
pişmanlık hissetmeyeceğim fakat internet dünyasının içine girmezsem bir
pişmanlığım olacak mı? Bu soruya cevabı kocaman bir evet oluyor ve Wall
Street’ta iyi maaş aldığı işinden ayrılıp şuan milyar dolarlık bir şirket olan
Amazon’u kurmak için ilk adımını atıyor.
Böyle bir şirketi kurmak Jeff Bezos ve yanında çalışanlar
için hiç de kolay olmuyor ve neredeyse bir ölüm kalım mücadelesi şekline
bürünüyor. Jeff Bezos’un Amazon’u kurarken ki amacı, Amazon’un gelecekte “her
şeyi satan bir mağaza” olmasını istemekti. –Yıllar geçtikçe de bu amacına emin
adımlar ile ilerliyor. Jeff Bezos’un bu amacı hayal olarak oldukça güzeldi
fakat uygulama açısından bir o kadar da zahmetli ve zor. Amazon internetteki iş
hayatına ilk olarak kitap satışı yaparak başlamıştı ve bu tek ürünün bile teslimatında
büyük sıkıntılar çıkabiliyordu. Amazon’un kurulduğu ilk günden beri içerisinde
bir kaos ortamı hakimdi ve Jeff Bezos ve çalışanlarının zamanının büyük bir
kısmı bu kaos ortamını bir düzene oturtmaya çalışmak ile geçiyordu.
Amazon bu kaos ortamını bir düzene sokmaya çalışmasının
yanında başka sorunlar ile de mücadele ediyordu. Yatırımcıların gözünde
Amazon’a karşı bir güvensizlik her zaman bulunmaktaydı ve 2000’lere doğru çoğu
internet girişiminin patır patır dökülmeye başlaması ile birlikte, Amazon’un da
yakın bir zamanda bunların arasına karışacağı ve “dot efsanesi” içerisinde
adının geçeceği öngörülüyordu. Bu güvensizlik ve söylentiler karmaşasının
içerisinde Amazon’un yatırım alması ilk zamanlarında her zaman sıkıntılı bir süreç
olmuştur.
Amazon’un bir diğer problemi ise çalışanlarını durmadan
rakiplerine kaptırmasıydı. Bunun nedeni, Amazon içerisinde tabiri caizse bir
savaş ortamının bulunmasıdır. Şirketin ilk kurulduğu günden bu yana
çalışanların hiçbir zaman düzenli bir çalışma saatleri olmamış ve sürekli
şirketle ilgilenmek zorunda kalmışlardır. Ayrıca Jeff Bezos’un ve onun
askerleri görünümünde olan ekibindeki üyelerinin hepsinin çalışanlardan
mükemmeli istemeleri büyük bir stres kaynağından başka bir şey olmamakta ve onları
Amazon’dan ayrılmaya sürüklemekteydi.
Fakat Amazon bütün bu zorluklardan büyük bir özveri
göstererek çıkmayı ve ilk 5 teknoloji şirketinin içerisine girmeyi başardı. Bu
başarı da Jeff Bezos’un büyük bir etkisi var. Peki, Amazon aslında bir
e-ticaret sitesi, nasıl olur da adı teknoloji şirketlerinin arasında
sayılabilir? Bunun cevabı, Jeff Bezos’un zekası ve vizyonundan kaynaklı
diyebiliriz. Eğer Amazon sadece bir e-ticaret sitesi olarak kalsaydı büyük
olasılıkla batardı ve gerçekten yatırımcıların ve analistlerin bahsettiği “dot
efsanesi”nin içerisinde kaybolan binlerce şirketten birisi olabilir ve adını
bir daha duymayabilirdik. Ama Jeff Bezos böyle bir şey olmasına kesinlikle
müsaade edecek birisi değildi ve ayakta kalmak istiyorsa bir teknoloji
şirketinden fazlası olmasının gerekliliğini biliyor, teknoloji ve inovasyona
bütün imkanları ile yatırım yapıyordu.
Amazon Web Services, (fikri olup fakat yeteri kadar parası
olmayan ve bir program altyapısına ihtiyacı olan girişimcilere bu altyapıyı
satmasını sağlayan Amazon’un kendi ürettiği sistem. Instagram gibi çoğu şirket
ilk kurulduğu yıllarda ve hala da bu sistemden yararlanmışlar ve
yararlanmaktadırlar.) Kindle, (Amazon’un ürettiği elektronik okuyucu) Amazon
Echo (Apple’ın yapay zekası olan Siri’ye benzeyen fakat bir ev asistanı olan,
sesli komutlar gönderip cevaplar alabildiğiniz ve Amazon üzerinden siparişler
verebildiğiniz bir cihaz) gibi birçok teknolojik inovasyon ile birlikte Amazon
her şeyi satan mağaza olmanın yanında yeni teknolojiler üreten ve geleceği
yaratmada etkili olan baş aktörlerden biri olmaya doğru adım adım ilerliyor.

Amazon’un teknolojik anlamda inovasyonlar geliştirmesinin
yanında Jeff Bezos’un Amazon
içerisinde en fazla önem verdiği ve her an/her
yerde dile getirdiği düşünce; müşteri memnuniyeti/müşteri odaklı çalışmadır.
Bezos’un tavrı, dünya yıkılsa umurumda olmaz ve siz her şey altüst olurken bile
müşteriye önem vereceksinizdir. Oldukça
sert bir patron olan Jeff Bezos’un en sinirlendiği anlar, şirket içerisinde
yapılan bir projenin veya ortaya atılan bir fikrin müşteri odaklı olmadığını
anladığı zamanlardır. Bezos için müşteri her şey demektir.
Son olarak Amazon’un iç işleyişinden ve toplantılarından da
kısaca bahsetmek istiyorum. Jeff Bezos Amazon’u kurduktan birkaç yıl sonra
toplantılarda gerçekleştirilen bütün PowerPoint sunumlarının iptal edileceğini
ve herkesin en az 6 sayfa olmak üzere toplantıya gelmeden önce o hafta ki
toplantı konusu hakkındaki fikirlerini bir rapor halinde yazmalarını istemiş ve
bunu bir kural haline getirmiştir. PowerPoint sunumlarını kaldırmasının nedeni
ise, sunumun sınırlı bir alana hapsedilmiş olması ve ortaya konulan maddeler
halindeki düşünceler ile yaratıcılığı sınırlandırıyor olmasıdır. Ayrıca Jeff
Bezos, yeni bir ürün veya hizmet fikri sunulacağı zaman ise bunun bir basın
bülteni şeklinde yazılmasını şart koşmuştur. Bunun nedeni ise, basın bülteninin
bir ürünün veya hizmetin son halinin müşteriye sunulan iyi açıklanmış ve ikna
edici bir şekilde anlatılmasıdır. Çalışanlar herhangi bir ürün veya hizmet
hakkında iyi bir basın bülteni yazıp toplantıdakileri ikna edebiliyorlarsa
müşteriyi de ikna edebileceklerdir anlamına gelmektedir. –Bu fikir Jeff
Bezos’un en sevdiğim fikirlerinden birisidir.-
Amazon devasa bir teknoloji şirketi, e-ticaret sitesi veya
perakende zinciri olarak görülebilir. Fakat geniş ve derinlemesine bir şekilde
bakıldığı zaman Amazon’un bunların hepsi olduğu ve hepsini çok iyi bir şekilde
yaptığı gözlemlenebilir. Bu başarı da Jeff Bezos’un zekası, vizyonu ve bu
vizyonu çevresindekilere doğru bir şekilde aktarması, yenilikçi düşünceleri ve
müşteri memnuniyetini her şeyin odak noktasına koyması ile mümkün olabilmiştir.
Yorumlar
Yorum Gönder